Lojistik
Lojistik, insan toplumunun
gelişmesinde gerekli olan bir bileşen olarak varlığını kanıtlamış, bu tarihsel gelişimde ise bazı önemli teknolojik gelişmeler rol oynamıştır. Lojistik ülkemize 1980’li yıllarda askeriyelojistiği ile yeni tanışmıştır. Türkiye, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi oluşturmasından kaynaklanan avantajlı konumu ile birçok otorite tarafından lojistik üssü olma iddiası ve idealiyle tanımlanmaktadır. Türkiye’de lojistik sektöründe, yan sektörlerle birlikte 500 bin kişi istihdam edilmektedir. Lojistik, Türkiye’de rekabet üstünlüğü sağlamada her geçen zaman önemi gittikçe artan bir sektör konumuna gelmiştir. Avrupa’nın içinde bulunduğu krize ve Arap Baharı’nın ardından Suriye’de yaşanan iç çatışmaya ve siyasi gerginliğe rağmen lojistik sektöründe büyüme rakamlarını yakalamayı başarmıştır.
50 bini aşkın araç filosu ve 80 milyar liralık iş hacmi ve bunu yakın zamanda üç katına çıkarabilecek potansiyeli ile Türkiye’nin en önemli sektörleri arasında yer alan lojistik, kara, hava, deniz ve demiryolu modları ile ileriye yönelik daha güçlü hedefler koymaktadır.
Daha önceki yıllarda kara yolu ve demir yolu üzerine ağırlık veren Türk lojistik sektörü, 1980’lerde başlayan ve kara, hava, deniz ve demiryolunu kapsayan kombine taşımacılık ile de önemli bir çıkış yapmıştır. 1990’larda güçlendirilen kombine taşımacılık alt yapısı 2000’lere gelindiğinde artık dünya standartlarında bir sisteme dönüşmüştür. Oluşturulan bu kalite standartları ve hizmet çeşitliliği ile 2000’lerin başından itibaren yurt dışı irtibat büroları kuran ve başka ülkelerde aktif olarak faaliyet göstermeye başlayan Türk lojistik firmaları, bir anlamda Türkiye’nin lojistik konusundaki potansiyelinin dünyaya duyurulmasında da önemli bir rol oynamıştır.
Ülkemizde lojistik sektörü son yıllarda gelişme gösteren genç bir sektördür. Türkiye, lokasyon olarak Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri ve Avrupa arasında bir aktarma merkezi oluşturmasından kaynaklanan avantajlı konumu ile birçok otorite tarafından lojistik üssü olma iddiası veya ideali ile tanımlanmaktadır.Lojistik firmaları arasındaki rekabet sadece yurt içinde değil yurt dışındaki firmalar ile de olmaktadır.
2020 yılına damgasını vuran koronavirüs pandemisinin olumsuz etkileri 2022 yılında da devam etti ve teknolojik altyapıların da desteği ile lojistik süreçler tüm zorluklara rağmen sürdürüldü, güçlü bir toparlanma süreci devam etti. 2022 yılında lojistik sektörü farklı krizler ile baş etmeye çalıştı. 24 Şubat 2022 tarihinde Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna’ya karşı özel bir askeri operasyon başlattığını duyurdu. Uluslararası toplum, ivedi bir şekilde aksiyon alarak Rusya’nın işgaline ekonomik yaptırımlarla karşılık verdi, ihracat ve ithalat yasakları başlatıldı. Savaştan en çok etkilenen sektörler arasında yer alan lojistik sektöründe, tedarik zincirinde meydana gelen aksaklıklar fiyatları artırınca bu durum Avrupa ekonomilerinde resesyon sonucunu doğurdu. Savaş gıda ürünlerinin tedariki ve ihracatında da ciddi problemler yaşanmasına neden oldu. Rusya-Ukrayna savaşının en önemli sonuçlarından birinin de ticaret rotalarındaki kademeli değişim olduğu düşünülmektedir. Rusya’nın Ukrayna’ya karşı savaşının birçok önemli jeopolitik sonucu arasında Orta Koridor’un yeniden canlanması yer aldı. Kuzey Koridoru’ndaki ticaret hacmi ağır ekonomik yaptırımlar neticesinde kesintiye uğradı. 2022 yılına gelindiğinde bir önceki yılın aksine küresel ekonomide konteyner açığı yerini fazlalığa bıraktı, navlunlarda azalma trendleri gözlemlendi.
Türkiye’nin ihracatının ülke grupları bazında dağılımı incelendiğinde, hem 2021 hem de 2022 yılı sonunda AB-27 ülkelerinin %41,3 ile ilk sırada yer aldığı görülmektedir. İthalatta ise AB-27 ülkelerinin payı 2021 yılı sonunda %31,5, 2022 yılı sonunda ise %25,6 oranında gerçekleşti. AB harici Avrupa ülkelerinden 2021 yılında yapılan ithalat tüm ithalatın %16,5’ini teşkil ederken bu oran 2022 yılı sonunda %24 oldu.
ICS Bağımsız Denetim SMMM A.Ş. lojistik sektörünün değişik alanlarındaki müşterilerine farklı hizmetler sunmaktadır.