Telekomünikasyon

Ülkelerin büyüme süreçlerinde Telekom sektörünün yapısı ve gelişimi büyük önem taşımaktadır. Artan bilgi erişimi ve büyük veri analizi ekonomik büyümeyi teşvik ederken, uluslararası rekabeti arttırmaktadır. Telekomünikasyon sektörü sürekli yenilik içindedir ve dijital teknolojilere sürekli yatırım gerektirmektedir. Telekomünikasyon hizmetleri, kalkınmanın ilk devrelerinde devlet tekelleri tarafından sunulurken düşük verimlilik ve yüksek maliyet gibi sorunların yaşanmasına neden olmuştur. İktisat tarihinde pek çok gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomide önce doğal tekel olarak hayata geçen telekomünikasyon sektörü zamanla özelleştirme ile ya özel monopol haline dönüşmüş ya da oligopol yapıya kavuşmuştur. Telekomünikasyon sektörünün rekabete açılması ile artan teknoloji yatırımları sayesinde internet erişim ve veri hızı artarken tüketicilerin faydaları da artış göstermiştir.

Türkiye’de 1980’lerden itibaren kendini gösteren liberal ekonomi politikalarına rağmen pratikte 2000’li yıllara kadar tam anlamıyla bir özelleştirme yapılamamıştır. Çünkü özelleştirmeye dair anayasada hükmün olmaması hukuki bir boşluk oluşturmuştur.

Günümüzün tartışmasız gelişime en açık sektörlerinin başında telekomünikasyon sektörü geliyor. Özellikle covid-19 sürecinde birçok şirketin uzaktan çalışmaya geçmesi ve eğitimin sanal ortamda devam etmesi güçlü altyapı ve kesintisiz hizmet ihtiyacını beraberinde getirdi. Bu durum ise Telekom şirketlerine olağanüstü bir talep olarak yansıdı; dünya genelinde, pandemi sürecindeki veri trafiğinde yüzde 75’e varan ciddi artışlar gözlemlendi.

Türkiye’de 2018 yılının ikinci çeyreğinde 11.491.629 sabit telefon abonesi bulunmaktadır. Sabit telefon aboneliği hızla düşerken, aynı dönemde penetrasyon oranı ise %14,2 olmuştur. Mobil telefon penetrasyon oranı artan akıllı telefon kullanımı ile beraber %98,4 oranınaulaşmıştır. 458 dakikalık ortalama aylık mobil kullanım süresi ile Türkiye 2017 yılı itibariyleAvrupa’da ilk sırayı almıştır. Kalabalık genç nüfus Avrupalı Telekom devlerinin Türkiye’deTelekom sektörüne yatırım yapmalarını kârlı hale getirmiştir. 2008 yılında toplam 6 milyon olan geniş bant internet abone sayısının 2018 yılı ikinci çeyreğinde ise toplam 71,8 milyona ulaştığı ve şekil1’de gösterildiği gibi genişbant abone sayısının bir önceki çeyreğe göre yaklaşık olarak %2,5 oranında arttığı görülmektedir. 

Türkiye’de Türk Telekom’un özeleştirilmesi sonucunda yatırımlar teknolojide canlılık yaratmıştır. Özelleştirme sonrası işletmeci sayısının arttığı ve kârlarının yükseldiği görülmüştür. Aynı zamanda sabit abone sayısında düşüşler olurken mobil hatlarda ve internette artış gözlenmiştir. Ancak son yıllarda artan döviz kuru ve faiz oranları ile özelleştirmeden satın alan yabancı şirketin kredileri ödeme zorluğuna düşmesi tekrar Türk Telekom’un bankalara devrolması ile yerlilik oranını artırmıştır.

ICS Bağımsız Denetim SMMM A.Ş. telekomünikasyon sektörünün değişik alanlarındaki müşterilerine farklı hizmetler sunmaktadır.

Yardıma mı ihtiyacınız var? Bize Ulaşın!

2021 - ICS Bağımsız Denetim A.Ş - Tüm Hakları Saklıdır.