Eğitim ve Öğretim
Kalkınma denildiğinde önceleri sadece ekonomik açıdan büyüme anlaşılmaktayken daha sonra bireysel ve sosyal bağlamda insan, yönetim sistemi, insana yapılan hizmetler ve çevre gibi faktörlerin de bu kavramın kapsamına girmeye başladığı görülmektedir. Dolayısıyla da eğitim, kalkınmada başlı başına bir faktör olarak ele alınmaya başlanmıştır.
Eğitim, bir ülkenin “orta gelir tuzağı”ndan çıkışı için gereken teknolojik ilerlemede kritik bir rol oynamaktadır. Ülkemizin inovasyon ve bilgiye dayalı yeni dünyada rekabet edebilmesi, yarattığı katma değeri artırması, inovasyon ve Ar-Ge’ye dayalı bir sanayi yapısına geçebilmesi ve bunların sonucunda 10.000 $ düzeyindeki kişi başına milli gelirini artırabilmesi için bu dönüşümü sağlayacak nitelikli iş gücüne ve genç nüfusa ihtiyacı vardır. Bu da ancak eğitim alanına yapılacak, niceliğin yanında niteliği de artırmaya yönelik, planlı ve uzun vadeli yatırımlar neticesinde mümkün olabilecektir.
Türkiye’nin kişi başına gelirine yakın düzeyde geliri olan ülkelerin vatandaşlarının ortalama eğitim süresi 7,2 ile 11,7 yıl arasında seyrederken Türkiye’deki yetişkinlerin ortalama eğitim süresi sadece 6,5 yıldır.
2017 yılından beri yaşanan küresel ekonomik çalkantılar, dershanelerin kapatılma süreci ve 2020 yılından beri yaşanan küresel salgın dönemi, ülkemizin eğitimdeki itici gücü olan özel sektörü oldukça zor durumda bırakmıştır. Türkiye’deki eğitim sektörü genel olarak şu alt sektörlerden oluşmaktadır:
- Özel Okullar
- Özel Öğretim Kursları
- Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri
- Motorlu Taşıt Sürücü Kursları
- Muhtelif Kurslar
- Yayıncılık Sektörü
ICS Bağımsız Denetim SMMM A.Ş. eğitim sektörünün değişik alanlarındaki müşterilerine farklı hizmetler sunmaktadır.